GELİŞİM

Gaza Ve Cihad

Gaza Ve Cihad
Hakk'ın yeryüzüne hâkim olması ve bâtılın yok olması için Efendimiz ve kutlu sahabesi büyük fedakârlıklar göstermişlerdir. Mekke döneminde zalim müşriklerin işkence ve zorlamalarına karşı göğüs gerilmesi hususunda emir verilmiştir. Medine'ye hicret edildikten sonra Müslümanlar İslâm'ı daha rahat tebliğ etmişlerdir. Bu durum da kısa sürede birçok kişinin yüce dinimiz İslâm dairesine girmesine vesile olmuştur. Hal böyleyken Müslümanlar çoğalmışlar güçlenmişler, neticede Yüce Allah Müslümanların cihat yapmasına izin vermiştir. Bu yazımızda Efendimiz döneminde gerçekleşen gazvelerden (Efendimizin bizzat katıldığı savaşlar) bahsedeceğiz.

-Ebva Gazvesi: Efendimizin Kureyş müşriklerine karşı düzenlediği ilk gazvedir. Hicretin ikinci yılının safer ayında meydana gelmiştir. İslâm ordusu o yörede bulunan Veddân köyü mevkiine geldiğinde düşman ordusuyla karşılaşmamıştır. Çevredeki yerleşim birimleriyle anlaşmalar yapıp Medine' ye geri dönmüşlerdir.

-Buvât Gazvesi: Efendimiz Medine'ye hicret ettiğinde Şam ticaret yolu üzerinden Mekke'ye gelen ticaret kervanlarına el koyup Kureyş' e ağır bir darbe vurmak istiyordu. Hicretin ikinci yılı rabiülevvel ayında, Umeyye bin. Halef'e ait olan 2500 develik kervanın geçiş güzergâhı olan Buvât mevkiine 200 kişilik bir kuvvetle çıkarma yaptı. Lakin ordu geldiğinde kervan o bölgeden geçmişti. Çarpışma olmadan Medine'ye dönüldü.

-Bedir Gazvesi: Hicretin ikinci yılında Kureyş'e ait büyük bir ticaret kervanı Ebu Süfyan'ın liderliğinde Suriye bölgesine gitti. Bunu haber alan Müslümanlar 305 kişilik bir ordu hazırlayıp Bedir kuyularının olduğu bölgeye geldiler. Bu durumu haber alan müşrikler bin kişilik donanımlı bir orduyla o bölgeye geldiler. Bedir savaşı Müslümanların kesin zaferi ile sonuçlandı. Bu savaşta müşriklerin azılılarından Ebu Cehil dâhil yetmiş kişi öldürüldü. Müslümanlardan ise on dört şehit verildi.

-Ben-i Kaynuka Kuşatması: Efendimiz Medine'ye ilk hicret ettiğinde Yahudiler de dâhil olmak üzere şehrin ahalisiyle "Medine Vesikası" adında antlaşma imzalamıştır. Bu antlaşmanın gereklerini yerine getirmeyen Kaynukaoğulları, Bedir'de alınan zaferden rahatsız olmuşlar bu rahatsızlığın neticesi olarak da Müslüman bir kadını taciz etmişler ve bu olayda kan dökülmüştür. Bu durum üzerine Efendimiz Ben-i Kaynuka'nın olduğu bölgeyi kuşattı ve on beş gün sonra teslim aldı. Kaynukaoğlulları Medine'den sürüldüler.

-Sevik Gazvesi: Bedir'de öldürülen yakınlarının intikamını almak için Medine'ye doğru iki yüz kişilik orduyla gelen müşrikler Medine yakınlarında bulunan Müslümanlara ait hurmalıkları ateşe vermişler, iki kişiyi de şehit etmişlerdi. Bunu haber alan Müslümanlar iki yüz kişilik orduyla hemen o bölgeye gittiler. Yanlarında getirdikleri un çuvallarını yük olmasın diye almayıp kaçan müşriklere yetişememişlerdi. Sevik, un çuvalı anlamına geldiğinden bu gazveye "sevik" denmiştir.

-Uhud Gazvesi: Kureyş müşrikleri, Bedir savaşında aldıkları yenilginin intikamını almak üzere üç bin kişilik bir orduyla hicretin üçüncü yılında Medine'ye doğru harekete geçmişlerdir. Bunu haber alan Müslümanlar da orduyu hazır hale getirmişler bin kişilik bir orduyla Uhud dağının olduğu bölgeye varmışlardır. Münafıkbaşı Abdullah bin Übey bin Selül üç yüz adamını alıp geri dönmüştür. Müslümanların sayısı bu olaydan sonra yedi yüze düşmüştür. İki taraf arasında yapılan bu savaşı Müslümanlar kaybetmişlerdir. Hz. Hamza ve Hz. Musab bin Umeyr ve yetmiş bir sahabe şehit olmuştur. Müşriklerden ise kırk beş kişi öldürülmüştür.

-Ben-i Nâdir Seferi: Medine'de yaşayan en alabalık Yahudi grubu olan Nadiroğulları, Uhud savaşı öncesi Müslümanlar hakkında Kureyşlilere bilgi sızdırması, Müslümanlara büyük nefret duymaları ve Efendimize suikast girişiminde bulunmaları kendilerini açıktan hedef haline sokmuştur. Hicretin dördüncü yılında savaş hazırlıklarını bitiren Efendimiz Nadiroğullarını kuşatmıştır. Bu duruma dayanamayan Yahudiler Medine'yi terk etmeyi talep etmişler bu istekleri de karşılanmıştır.

-Müreysi Gazvesi: Hicretin beşinci yılında Ben-i Mustalik kabilesine karşı düzenlenen askeri harekât da Müslümanlar zaferle dönmüşlerdir. Bu savaşta çok sayıda esir alınmıştır. Efendimiz, kabile reisinin kızı olan Cüveyriyye ile evlenmiş ve böylece hısım olunmuş bu sebeple esirlerin tümü serbest bırakılmıştır. Bu durumu gören Mustalikoğulları İslâm'a girmişlerdir.

-Hendek Gazvesi: Mekkeli müşrikler ve onlara tabii olan çok sayıda kabilenin toplanıp Müslümanlara saldırdığı savaştır. Savaşta müşriklerin sayısı on bin, Müslümanlar ise üç bin kişiydiler.Bu savaş kabilelerin toplanıp bir araya gelmelerinden dolayı "Ahzap savaşı" olarak da bilinir. Hicretin beşinci yılının şevval ayında meydana gelen savaşta Müslümanlar, Selman-ı Farısî'nin önerisiyle Medine'nin etrafına hendekler kazmışlar taarruzun etkisini kırmışlardır. Bu yöntemle müşrikler yenilgiye uğratılmış ve Müslümanları yenebilecekleri fikri ortadan kalkmıştır.

-Ben-i Kurayza Seferi: Medine'de yaşayan Yahudilerden olan ben-i kurayza Hendek savaşı sırasında Müslümanlara büyük bir ihanet girişiminde bulunmuşlardır. Efendimizin yürüttüğü diplomasi sayesinde bu ihanetleri savaşın sonucunu değiştirmemiştir. Hendek savaşının hemen ardından Efendimiz, ordusuyla Kurayzaoğulları yurduna yürümüştür. Yirmi güne yakın yapılan muhasaradan sonra Kurayzaoğlulları teslim olmuşlar kendi yasaları gereği ceza verilmiştir. Böylelikle Medine Yahudilerin oyunlarından ve ihanetlerinden kurtulmuştur.

-Hayber'in Fethi: Hayber çoğunlukla Yahudilerin yaşadığı, Medine'ye yüz elli kilometre uzaklıkta olan tarımsal verimliliği ile bilinen topraklardır. Yahudilerin Müslümanlara olan nefreti, Efendimize zehirli et yedirmek istemeleri ve Medine'den sürgün edilen Yahudilerin orada örgütlenmeleri sebebiyle hicretin yedinci yılı Medine'den yola çıkan İslâm ordusu on beş günlük bir muhasara sonucu Hayber'i fethetmişlerdir. Bu savaş Müslümanların ilk saldırı savaşıdır. Fethedilen toprakların çoğu vergi verilmek suretiyle sahiplerine geri verilmiştir.

-Mekke'nin Fethi: Hudeybiye antlaşmasına aykırı olarak Kureyş'in himayesindeki Ben-i Bekr kabilesi, Müslümanların himayesindeki Huzaa kabilesine saldırınca antlaşma bozulmuş ve hicretin sekizinci yılının ramazan ayında Mekke, Müslümanlar tarafından fethedilmiştir. Mekke'nin fethedilmesi Müslümanlar açısından içerisinde birçok önemi olan bir zaferdir. Bu zaferle İslâm'ın yayılması hızlanmıştır.

-Huneyn Gazvesi: Huneyn gazvesi, Mekke fethedildikten hemen sonra Müslümanlar ve Hevazin-Sakif kabileleri arasında yapılmıştır. Müslümanların sayısı on iki bin düşmanın sayısı ise kırk bin civarındaydı. Müslümanlar zorlansalar da bu savaş zaferle sonuçlanmıştır.

Cihat ibadetine bu kadar önem veren Efendimiz ve kutlu sahabesi, "Hayat, iman ve cihaddır." düsturuyla yaşamışlar, mücadele etmişler ve ebedi âleme göçmüşlerdir. Efendimizin gazvelerini bilmeli ve üzerinde derin tefekkür etmeliyiz. O, Hakk'ı Hakk olarak bilip Hakk'a hizmet etti. Bâtılı da bâtıl bilip ona karşı mücadele etti. Efendimizin ahlakıyla ahlaklanmamız temennisiyle...

YAZAR HAKKINDA
Eren Ergenç
Eren Ergenç
Genç İstikbal Dergisi Yazarı
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN